23 Mart 2013 Cumartesi

Başvuru

Dün şimdi için bir etkisi olmayacak, ama olursa ilerideki yaşamımı etkileyebilecek bir başvuruda bulundum. Ne olduğu önemli değil, zaten böyle şeylerden gerçekleşmeden bahsetmenin çok bir anlamı yok. Fakaat...

Bu başvuruya hazırlanmak için birkaç gece uykusuz kalmam, yolculuklar yapmam, bir yerlerden belgeler almam, yardım istemem gerekti. Bazı hatalar yaptım, onları düzelteyim, aman yanlış belge, eksik yazı derken baya gerildim; başvuru merkezinin kapanmasına iki saat kala zar zor yetiştirdim teslim ettim her şeyi. Benim için rekor denilebilecek bir gecikme.

Çok uzun süredir ilk defa miniminnacık bir rahatlama hissettim. Kapıdan çıkınca cep telefonumu çıkardım hemen. Böyle durumlarda, mesela bir iş görüşmesinden ya da bir toplantıdan çıktığımda ilk iş Deniz'e telefon edip o minik rahatlamayı kutlardım. Bir şey olduğundan değil, sadece o andaki küçücük, önemsiz gerilimim geçtiği için. Sevinçle telefonu açardı, sakin, ilgili ve kibar sesiyle:

-Naaptın yavlu, teslim edebildin mi, gidiyor musun, aldılar mı seni? ('Yavlu' evrensel hitap şeklimiz)

-(Deniz'le konuşmanın ve o rahatlamanın etkisiyle adeta sevinçten patlayacak gibi) Yavluu paketi teslim ettim, yetiştirdim. Oh iki saat kala hem de, kapanıyordu ha! Bi de yağmur başladı, taksiyle zor yetiştim, nasıl yağıyor anlatamam, sileceklerden bööle görünmüyordu... (devam eder durmamacasına)

Deniz benim rahatladığıma mutlu olur, güler:

-Hadi be, hehe, e gel yavlu eve hemen kutlayalım. Balık aldım.

Cep telefonuma baktım. Kimi arayacaktım? Bir şey başarmış, herhangi bir kabul almış felan değildim. Alt tarafı bir başvuru yapmıştım, arkadaşlarımı arayıp heyecan yapacak bir durum yoktu. Zaten herkes çalışıyor, işi gücü var, çoluk çocuk bakıyor, kendi yaşamıyla boğuşuyor doğal olarak. İnsanları rahatsız edecek bir gelişme yok aslında bakınca. Annemlere kesinleşmeden zaten bir şey söylemiyorum, boşuna olmayacak bir şey için heyecanlandırmak anlamsız.

Telefonumu çantama geri koydum. Sokaktan aşağı doğru yürümeye başladım.

2 yorum:

  1. canım Meriçim, çok güzel ifade etmişsin duygularını her zamanki gibi ama işimiz gücümüz olsun olmasın, senin için aynı şey olmadığını da biliyorum ama her an "available" durumdayız. Seni heyecanlandıran şey bizi de heyecanlandırır, umarım yaptığın başvurun olumlu sonuçlanır ve yüzünde tebessüm olur canım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağolasın Işık; biliyorum canım, tabii ki nankörlük etmiyeyim, yanımda olduğunuzu biliyorum. Sağolasın iyi dileklerin için de. Ama işte, Deniz'in yokluğunu o kadar derinden hissettim ki o an...

      Sil