18 Mart 2013 Pazartesi

8 ay sonra...

Hemen hızlıca bir giriş yapayım, gene işler güçler bastırıyor. 


Deniz'i kaybedişimizin üzerinden dün tam sekiz ay geçti. Bu arada taşıdığım alevli yükün ağırlığı değişmedi. Sadece o yükü taşımayı hiç ama hiç bilmiyordum, şimdi yavaştan öğrenmeye başlıyorum. Başta çoook yakınımın desteği sayesinde bu ağırlıkla ezilmedim ve yanmadım. Hala, tek başıma (gibi) taşırken ezilmemeye çalışıyorum, yanma konusunda bir şey diyemeyeceğim. Bazen başarıyorum, bazen başaramıyorum. Çok basit bir çizim yaptım, durum tabii ki bundan çok çok daha karmaşık ve değişken. Tek başıma olduğum da -iyi ki- söylenemez.

İlk günlerde anlamıyordum, zamanın geçişini vurgulayanlara sinirlenip 'Nasıl yani, Deniz'in ölümü zaman içinde puf diye önemini yitirecek mi?' diye düşünüyordum. Fakat Deniz'in ölümünün ağırlığının, yakıcılığının azaldığı falan yok aslında. O mutlak çünkü. Hala eşit derecede acı veriyor. Hala dayanılmaz. Hala her gün ağlıyorum. Değişen şey benim onu taşıyabilme kapasitem sanırım. Bazı günler öyle hissetmiyorum ama...

Siz ne dersiniz?

2 yorum:

  1. Meric'cim;
    Dun gece ben cok hastaydım salonda karsılıklı koltuklarda yattık Murat'la. Ben uyuyamaz Murat ara ara uyur durumda, sabaha karsı Murat pat dikildi, nooldu, ruyamı dedim; Deniz'le mont alıyorlarmıs sarı siyah bir mont secmis Deniz, cok keyifliymis hersey Murat uyandıgına uzuldu...Sonrası upuzun sessizlik, Murat'a ne yapsam bilemiyorum bazen...Deniz'i cok ozluyor...Yükün cok agır,tasımayı ogrensende cok agır...Cok yanında olamasak da yakınlarındayız,unutma...Ufuk...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağolun Ufuk hocam;

      Çok geçmiş olsun, umarım şimdi çok iyisinizdir.

      Ne güzel, sarı siyah montu neden tercih eder ki Deniz acaba? Ben seviniyorum rüyamda görünce, baya devam ediyoruz Deniz'le hayatımıza rüyada. Sonra gerçekliğe uyanmak, işte o çok zor ama... Eskiden kabustan normal, güzel, rüya gibi hayata dönerdim; şimdi güzel rüyadan kabus gibi gerçeğe uyanıyorum. Her gün. Her gün.

      Deniz'i özlememek çok zor, onsuz bir yaşam nasıl devam eder, ediyor bilmiyorum. Böyle çok... Eksiğiz işte. Murat hocama selamlar! Gelince anarız Deniz'i birlikte...

      Sağolun, yo yanımdasınız, değilmişiniz gibi gelmiyor...Çocukları öpüyorum.

      Sil