3 Kasım 2012 Cumartesi

İyi bir insan olmak

Bu kedi Arıza değil, Assos'ta bir masa misafirimiz...
Deniz, sen benim için 'iyi insan olma'nın tanımını değiştirdin.

Senin iyiliğin o kadar kişiliğine örülmüştü ki, onu anlatmak için kelimeleri bulmakta zorlandım başta. Aklıma gelen farklı bir örnekle biraz açıklamaya çalışabilirim belki.

Sen de, ben de özellikle 'kedici' denilebilecek insanlar değiliz. Fakat hayvanları genel anlamda çok severiz. Buna ilişkin o kadar çok farklı hikayemiz var ki; onları da zaman içinde anlatırım. Sokağımızdaki kedileri de her biri kendine has karakterleriyle severiz. Her zaman çamaşır makinesinden çıkmış gibi olan kediyi hatırlıyor musun? Darmadağınık. Bir de pamuk gibi olan vardı; bembeyaz ve uzun tüylü, tertemiz. Hep sakin, insanlara mesafeli bir hali vardı. Nazlıydı da.

Bir de 'Arıza' adını koyduğumuz bir kedimiz vardı. Biz seninle en çok onu seviyorduk, eve her giriş çıkışta ondan bir bahsediyorduk. Arıza nerde, orda mı, gene neler karıştırıyor diye. Neden bilmiyorum, kafası yamuk duruyordu kedinin; sanki sola, yukarı doğru bakmış da, kafasını eski haline getiremiyormuş gibi.  Öyle olunca yürüyüşü, atlaması zıplaması hep ona göre dengesiz ve yamuk oluyordu. Suratında kızgın bir ifadeyle hep arıza arıza dolanıyordu bizim evin oralarda. 'Ne var, beğenemediniz mi?' der gibi bir hali vardı. Biz de ona bakıp bakıp gülüyorduk...

Bir gün Arıza'nın sırtındaki derinin tamamen erimiş, alttan kocamaan bir yaranın çıkmış olduğunu gördün. Birkaç gün o yara geçmedi ve Arıza hızla eriyip bitti, ruh gibi ortalıkta kaldı. O capcanlı kedinin yerinde yeller esiyordu. Hiç bir şeye hali yoktu. Ertesi günü çıkaramayacak hale geldiği akşam duruma en sonunda müdahale ettin. Etrafta kedilere yem veren ablaların hiçbiri değil, ama sen bütüün işini gücünü bırakıp kediyi kurtarma operasyonu yaptın. Üstelik de veterinere kedi götürme bilgin felan hiç olmadan.

Arıza tabii ki çok vahşileşti, sosisle kandırıp koliye felan koymaya çalıştık onu, ama koliyi yırttı çıktı gitti. Sana da pis pis tıslamayı unutmadı. Isıracağını bildiğin için motor eldiveni takıyordun. Ama senden bir kere kıllandı ya, artık yakalamak ne mümkün! Daha sonra kedi kafesi ayarladın bir abladan; bir-iki saat de kafese almaya uğraştın Arıza'yı, en sonunda kıstırıp yakalayıp veterinerin yolunu tuttun.

Bir-iki hafta veterinerde kaldı Arıza; bütüün doktorları, bakıcıları ısırmayı, tırmalamayı ihmal etmeden. 'Çok vahşi, çook!' diye şikayet ettiler sana. Sen de onun 'velisi' oldun, adını da 'Arıza' diye kaydettirdin. Sırtında enfeksiyon oluşmuş, antibiyotikle felan (galiba) tedavi ettiler. Gel zaman git zaman iyileşmiş bir halde tekrar bizim sokağa getirip bıraktın onu. Gene tıslayıp kafesten kendini attı, hiiç yüz vermeden uzaklaştı gitti. Sonraki günlerde tertemiz tüyleriyle sağlıklı sağlıklı ve ters ters dolanmaya devam etti. Biz de seninle bakıp dalga geçtik onunla.

İşte Deniz, sen kimse umursamadığı zaman umursayan o tek insandın. Etrafta yardım isteyecek bir kişi bile olmadığında, yardım edeceğini bildiğim, hiç kimseyi arkada bırakmayacak o babacan kişi sendin. Herkes işine gücüne bakmak için gittiğinde sen kalırdın. Sana teşekkür bile etmeyecek, hatta dönüp bir de üstüne sana tıslayacak kedinin canını kurtaran sendin, Deniz'din.

Yasla ilgili bazı sitelerde kayıp yaşandıktan sonra kaybedilen kişiyi idealize etme meyli oluştuğu yazıyor. Ama senin durumunda öyle değil. Sen kelimenin tam anlamıyla çok iyi bir insandın. Yaptığın iyiliklerin reklamına falan da girişmezdin. Birinin bir şeye mi ihtiyacı var? Hiç söylemeden onu gider alır gelir, önüne koyardın. Çocuklar gibi sevindirirdin insanı.

Arıza şimdi bizim oralarda dolanıyor hala, hiç kimseye minneti olmadan, ters ters. Tüyleri gene kirlenmiş. Peki sen nerdesin Deniz?

Bu da bizim oralardan başka bir kedi - Haziran 2012 civarı

2 yorum:

  1. Kopekleri cok severdi bir de Pandalari cok sevdigini soylemisti, cok ozel hayvanlar oldugunu...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah, evet. Pandalar. Sizin sayenizde hatırladım. Deniz'in hayvan sevgisi kendi başına birkaç uzuuun giriş konusu olacak. Keşke herkes yazabilse Deniz'in hayvanlara ilişkin hikayelerini. Teşekkürler...

      Sil