22 Kasım 2012 Perşembe

Küsmek

Deniz,

'Kalp ağrısı' diye bir şey varmış hakikaten. Daha önce duyuyordum da, herhalde soyut bir ifade, bir benzetme diye düşünüyordum. Bir çeşit romantik çeşitleme. Gerçekmiş ama. Kazadan beridir kalbim ağrıyor, fiziksel olarak. Boğazım zaten düğüm düğüm; şöyle 'oh' diye bir nefes alamıyorum. Ara sıra daha çok sıkıyor. Bir de sanırım istemediğim şeylere katlandığım zaman olduğu gibi sürekli sırtım ağrıyor. Hiç geçmedi kazadan beri. Böyle yaşayacağım herhalde.

Hayata küsmemeye çalışıyorum Deniz. Her şeye rağmen hayatta kalmanın iyi bir şey olduğuna, yaşamaya değer olduğuna kendimi ikna etmeye çalışıyorum. Hayat bize en acımasız şekilde davrandığında, en sevdiklerimizi - seni!- bizden kopardığında, hayata tekrar dahil olmanın mümkün olduğuna inanmaya çalışıyorum. Değerlerimi kaybetmemeye, 'Böyle dünyanın ben taa...' dememeye çalışıyorum.

Sen olsan ne derdin Deniz?

Senin yönetmenliğinden bahsedecektim, bak bu sefer de olmadı. Ama gelecek sefere, olur mu?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder