14 Aralık 2012 Cuma

Motosiklet - Bölüm 1


Deniz;

Motosiklet bizim için baya acayip bir konu -tek başına birkaç giriş yapar herhalde. Eh, madem evlilik yıldönümümüz, ben de senin en sevdiğin şeyden bahsetmeye başlayım yavaştan. Mutlu yıllar!

Ta 2005'te motosikletle ilgili kaşınmaya başlamıştın sanırım Deniz. Olimpos'a gittiğimizde skutır (türkçesi var mı bilmem) kiralamıştık, Maden denilen bir koya gitmek için. Mayolarımız, pareolarımız, şortlarımız, terliklerimiz ve kafamızda kiralık kasklarımzla baya komik görünüyorduk. Maden yolunda skutırın küçücük tekerleriyle o çakıl çukul arazide çok da fazla yol alamamıştık hatırlarsan. Sarsıcıydı. Baya gülüp amma da saçmaladık diyip geri dönmüştük. Galiba iki günlüğüne kiralamıştık skutırı, bir yerlere daha gittik, hatta ben de denemiştim. Rüzgar... Rüzgar çok güzeldi. O zaman pek üzerinde durmuyordun ama, yavaştan kafanda planlar oluşmaya başlamıştı sanırım motorla ilgili.

Daha sonraki gidişlerimizde skutırı bırakıp kros motor kiralamaya başladın. Bir seferinde ona da birlikte binmiştik, daha rahat yol alınıyordu ama ikimizi birden taşımakta biraz zorlanıyor muydu ne? Tabii o zaman ben daha bindiğimiz şeyin 'kros motor' olduğunu bilmiyordum. Motosikletti işte. Yalnız ne kadar da eğlenceliydi! Senin derdin öyle hızla gitmek felan değildi, derdin arazide hoplamak zıplamaktı çekirge gibi. Biraz da ara yollardan gitmek tabii ki.

Bir ara ben harıl harıl çalışıyorken sırf iki günlüğüne gene kros kiralamak için Olimpos'a tek başına gitmiştin. Böyle kasklı masklı, çamurlu mamurlu fotoğraflarını çekmiştin motorla. 'Tamam' dedim ben. Bu adam boşu boşuna sırf motor için bilmemkaçyüz kilometre yol tepmez.


Sanırım 2006 felandı. Artık gece gündüz motor sayıklamaya başladın. İnternetten durmadan güzel makineler araştırıyordun. 'Enduro' ve 'kros' kelimelerini sık sık telaffuz eder oldun. Ben de yavaştan bunların ne işe yaradığını anladım. Motorcu arkadaşlarımızla harıl harıl sohbet edip sana en uygun makinenin ar-gesini yaptın. Onların makinelerini denedin. Forumlar okudun, yazdın çizdin, tarttın. Aklın fikrin motordu! Senin geri dönüşü olmaz şekilde bu yola girdiğini anlayıp gülüyordum içimden, baya da seviniyordum.

Sonunda, 2007 civarında ilk kros motorunu aldın. Beyaz bir Honda'ydı ama tam modelini hatırlamıyorum (Hatırlayan var mıdır acaba? Hatırlarsanız yazar mısınız?) Çocuklar gibi sevinmiştin. Zıp zıp zıplamak için birebir görünüyordu. Baya oralara buralara Belgrat ormanına felan gidip çamur kir pas içinde dönüyordun, gözünde yaramaz çocuklardaki parıltıyla. Anlatıyordun da anlatıyordun maceralarını. Gittikçe artan motorcu arkadaşlarınla birlikte, tek başına...

Üniversitede hocalık yapmaya başladıktan sonra oraya da o beyaz Honda'yla gidip geliyordun. Benim o makineyle çok anım yok, çünkü birlikte sadece bir kere binebilmiştik ona. E biraz küçüktü motoru, ikimizi kaldırmıyordu tam. Ama kimbilir neler yaşadın onunla. Sen seviyordun krosunu, ben de seviyordum. Evin önünde dururken yavaştan aynasını vs. sökmeye başlamışlardı da ne üzülmüştük.

Tabii motor keyfini benimle de paylaşmak istiyordun, bir de daha büyük bir makineye geçmek. E ben de istiyordum, birazcık eğlencenin dışında kalmış hissediyordum kendimi. Derkeen F650 günleri başladı! O kısmını da başka bir girişte anlatayım.

4 yorum:

  1. O beyaz motorla buyuk keyifle tur atarlardı Deniz ve Murat okul cevresinde, birde bitmez tükenmez motor konusmaları vardı ki hic sıkılmazlardı. Ben de deniz'in o dönem iki kisi bu motora binmek zor Meriç'le pek binmiyoruz guvenli degil deyişini anımsıyorum, herhalde buyuk motoru aslında senin icin istiyorum karıcım diyebilmek icin öyle diyordu o dönemler:)Sonra sizin F650 gunleriniz geldi ki biz bi gun sizi aradığımızda olimposta oldugunuzu ogrenip "way çılgınlar motorla olimposa kacmıslar" muhabbeti yapmıstık mutfakta imrenerek.Daha çok anımız olacaktı birikecek, simdi sadece özlemler kaldı elimizde....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hehe yok be, Deniz'in o konuda bana durumu 'olduğundan daha şirin göstermek' isteyeceğini sanmıyorum. Tabii ki onun bu motor konusu herkesin açısından çok farklı, herkesin onunla maceralarını dinlemek isterdim. Evet, o konuşmalar bana da inanılmaz gelirdi. Murat Hoca'nın odasında konuşmaya başlarlardı. Ben arada mutfağa gider, çay alır, koridorda da elli kişiyle uzun uzun sohbet eder, çayımı içer, geri gelirdim. Onlar hala orada motor konuşuyor olurlardı. Bir şeye bu kadar tutkulu olmak ne kadar güzel!

      Beyaz motor benim için biraz gizemli kalacak hep, Deniz ona tek bindiği için. Olsun, sırf Deniz sevdiği için bir şeyi sevmek de, onun ağzından dinlemek de güzeldi.

      Ah özlemler. Yetmiyor yetmiyor yetmiyor. Çok sağolun paylaşımınız için.

      Sil
  2. Honda Xl 200- 2004 model,,, :) sürdüğüm ilk vitesli motosikletti Deniz hocamının bana aşıladığı o virüsün ilk günüydü,nasılda heyecanla binip sürmüştüm o gün ilk motosiklet dersimi ogün almıştım Deniz abimden daha sonrada aynısından kendime alıp beraber gazlamaya başladık belgrad ormanlarında çamurlarda tepinip,çamur adam olup hava kararana kadar çıkmazdık ormandan :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hah, tamam! Uu, bayağı eski bir modelmiş. Evet, ilk defa Deniz'den ders aldığını öğrenince ben de şaşırmıştım baya. Nasıl bir keyif! En son motorla merdiven felan çıktığınızı (ya da indiğinizi) anlatmıştı Deniz de baya komik canlandırmıştım kafamda, basamaklarda zıp zıp zıplayan motorlar, kafada kasklarla...

      Sil